Sana bin can ile bağlıyım, ben sensiz olamam.
Cennet verseler üstüme, orda sensiz kalamam.
Dünyada nimet ne varsa, hepsi senin deseler,
Dudağından başka, hiçbir şeyden lezzet alamam.
Senin aşkının zindanı, gönlümü mahpus eden.
Umurumda değil dünya, ne gelen ne de giden.
Sana adadım boynumu, vur, ne zaman dilersen.
Sensiz, ne ruhumdan eser, ne de kalmadı beden.
Bilmem ki, ölmek mi güzel, sana hasret çekmek mi?
Gözlerinin ateşinde ciğerimi yakmak mı?
Kokmuyorsa tenin gibi, sîneme giren hava,
Senden başka ne gerekir bana, su mu, ekmek mi?
Bir zamanlar rengârenkti kelebekler, çiçekler.
Şimdi, beyaz bir de siyah gözlerimde tüm renkler.
Gece olmuş, gündüz olmuş, hiçbir şey fark etmiyor.
Güneşin doğduğu yerden, gözlerim seni bekler.
Kirpiğinden bir yaş düşse, tozlara, topraklara.
Onu bir rüzgâr getirse saçımdaki aklara.
Seni öpüp, koklar gibi sarsam bağrım üstüne.
Hasretim yazsam, yollasam sendeki uzaklara.
Düşüp ayağın altına, doysa tenin terimdem.
Ölsem bile eser kalmaz, içimde kederimden.
Damarımda alev alev bu hasret yanacaksa,
Dayanmaz, yaşamaz kalbim, al onu sök yerinden.
Bizi bizden ayrı tutan sebep nedir, bilsem aah.
Kavuşmak ümîdi, yoksa mahşerdemi ki, eyvah.
Izdırapdır hasretimiz, hem bana hem de sana.
Sana sığınırım Ya Rab, ikimize de günah..