EVLÂTLARIMA VASİYET

Sana bir vasiyet unutma, benden.
Yorulur da giderse can bedenden,
Gidecek yolunu bilip Dede’nden,
Önüne gelene, inanma sakın.

Başı dik yürü ki, ezilme aslâ.
Kötülük bulaşır, bozuk temasla.
Şükür et yediğinde çorba tasla.
Bularak eti bol yiyip şımarma!

Temiz ol, edebi bırakma elden.
Sana tek gelecek, bilip okuldan
Kitabın ışığında mutlu yoldan
Yürü, git, boşuna zekânı yorma.

Seçerek huyunu, ayıkla dostun.
Geç olur, kiminin ne yolda kastın.
Kanarak, şatafat görüp de postun
El etek öperek, sakın oturma.

İçi boş olanın yanında durma.
Değerin bilerek, zaman ayırma.
Düzelir sanarak, hayal de kurma.
Sinirin telini koparma, germe.

Yakanı vererek, gömülme borca.
Fukara yaşamak güzel de zorca.
Kazanınca biraz hesaplı harca.
Ele sofra kurup, karın doyurma.

Yüzü dost görünür, sakın inanma
Hani arkadaşın olur ki, kanma.
İş açar başına, sonunda yanma.
Tadına, tuzuna cefâyı sürme.

Kumarın adını geçen olursa,
Hele her zararı içen olursa,
Seni kandıracak seçen olursa,
Yüzünü dönerek, zarara erme.

Çalışıp, didinip yedirme, sakla.
Çıkarı olanı zekânla yokla.
Kimi dost, bilerek ayır ki, farkla
Kötü günde gelip ararsa, yerme.

Anadır, babadır, vefâ ararsan.
Sana candan olan sevip sayarsan,
Hele kardeşini bilip, seversen,
Arama gerisin, telâşa varma.

Oturup yemenin usûlü vardır.
Yürüyüp gidenin de hâli vardır.
Cemiyet kuralı vebâli vardır.
Tonunu aşarak, sesin duyurma.

Fakirin onuru, satın alınmaz.
Pahalı giyenin, içi bilinmez.
İtibar denilen, kolay bulunmaz.
Kazanıp, hak edip, yakıp kavurma.

Gün olur şaşarız, kalınca nâçar.
Bir olur mu yaşam, bilinmeyen var.
Ele söyleme sır, Allah’a yalvar.
İnanıp yatıra, günaha girme.

Adam olmak için sorumlu olmak,
İşe harcanacak zamanı bulmak
Ve “sabırla koruk” misâli bilmek,
Hedefin olarak, yolunda durma.

Boşa harcadığın zaman, ziyandır.
Çalışıp geçecek değer, zamandır.
Emeğin terini döken yamandır.
Başarınla sevin, ümîdi kırma.

Gelecek, yuvanı senin de elbet
Kuracak. O zaman çalış ve sabret.
Sorarak soyunu, bilip, karar et.
Gülü dalda koyup, cürûfu derme.

Size tek kalacak değer’se benden
Sarılın, sakının, giderse elden,
Ne hayır gelecek bozuksa, dölden
Hele namusunu, hebâya verme.

Size bir vasiyet, tutun, ne dersem.
Adam olduğun gün, gözümle görsem.
Ne yakın, ne uzak, göçüp gidersem
Beni anla yeter, buluşma, görme…

8-12-2007
Tanburi, Özcan Korkut