Ney Hüda’dan nakş’olup gönüle giren sestir.
Sanma ki, yedi delik ve mey ile nefestir.
Kimi üfürür iken başpâreye tükürür.
Niyâzî’yi bilmemek, abdestsiz bir hevestir.
Dinle de ar eyle sen, neler söyler ki bu saz?
Her nefesle zikrolur Allah Allah bir avaz.
Niyâzî’nin elinden, kendin söyler dilinden.
Nasîbin yoksa bırak, ötmesin misâli kaz!..
Ey Ney’e tâlip olan, âşığım ney sesine.
Ney der ki; Niyâzî’nin hasretim nefesine.
Sen de gel dergâhına dâim ol ki, Usta’nın.
Mârifet zuhur etsin neyzenlik hevesine.
Bir Şehnaz Aşîran’dır rûhumda Niyâzî’den,
Hikâyat Mevlânâ’dan, şikâyet Tebrîzî’den.
Yerle gök arasında Ney’le semâ ediyor,
Hane-i fakîrimde o hâtırat mâzîden.
Bir nevâ duyabilsem, bir nefes olsun dügâh.
Uşşak’la tâ be sabah, tân olsa sonda yegâh.
Şerbeti lâl olurken dudağında her makam,
Her perde Niyâzî’de zikreder Allah Allah.
03-01-1990
Tanbûri, Özcan Korkut
(Sevgili can dostum, Üstâd Neyzen Niyâzî Sayın’a)