Hakka gider yollar, yoktur bir farkı.
İnsan, ettiğiyle çevirir çarkı.
Nâmerdin içinden eksilmez korku.
Muhammed ümmeti, Allah kuluyuz.

Ezelden rızkımız, Allah elinden.
Fakir hamd eder, her daim dilinden.
Cennet bahçesinin gonca gülünden,
Gölgesinde biten otun teliyiz.

Kıblegâh’ı bir kez selâma durduk.
Değişmez yönümüz, öyle oturduk.
‘Enel Hak’ diyenler meclisi kurduk.
Veysel Karânî’de, Ahmed çuluyuz.

Hüseyin’e ermez Fırat’ın suyu.
Kerbelâ’da nâçar Peygamber soyu.
İslâmın karası, bu dipsiz kuyu.
Ummanlar içinde, balık puluyuz.

Günahı, sevabı biçen Allah’tır.
Yol bulursak, kucak açan Allah‘tır.
Her nefes gönlümden geçen Allah’tır.
Aczimizi bilen mecnun, deliyiz.

Hamd-ü sena eder her halimize,
Karşı çıkarız, tüm celâlimize.
Ayak tırnağından saç telimize
Allah zikredenin, tozlu yoluyuz.

‘Sev’ der ise sever, mutlu oluruz.
‘Öl’ der ise ölür, kutlu oluruz.
Aşıkız her dem umutlu oluruz.
Gündüz Güneş, gece Ay’ın hâliyiz.

Nâmerde minneti, zulmet sayarız.
Hak için yoluna bin baş koyarız.
Gamlı gönlümüze hançer dayarız.
Ehli tarîk içre, sabır kuluyuz.

Nasibimiz varsa sevgiden, eğer.
Başımız üstünde tutmaya değer.
Allah yazdı ise buna kul ne der?
Aşkın bahçesine yağan doluyuz..

Sen dile ki Haktan, geri çevrilmez.
Seven kalbin arasına girilmez.
Hakkın emri, insan kalbi kırılmaz.
Biz, sîreti aşktan yana bağlıyız.

Gönlümüz istemez, dostu üzmeyi.
Allah esirgesin, yuva bozmayı.
Yiğitlik şanımız, yoksa diz boyu
Kendi kabrimizin kazma, beliyiz.

Vuslat mekânımız, cenaze, hasta.
Ziyaret gerekir cânânı, yasta.
Mürşide eyvallah, kanmayız posta.
Erenler yolunda Hak’ka bağlıyız..

Eline, beline, diline deriz.
Emanet can, bilip yemin ederiz.
Hacı Bektaş ile pişiler yeriz.
Bilâl Habeşi’yle Medîne’deyiz.

Her kul görevini Tanrıdan bilir.
Çalışmak ibadet hadîs edilir.
Yuva kurma ile cennet tadılır.
Tek, Allah’tır ancak, bizler köleyiz.

Aslın inkâr eden bizden değildir.
Bakıp da görmeyen, gözden değildir.
Er olan yürektir, sözden değildir.
Kılıç kalkan elde, biz Türk oğluyuz.

Erenköylü Özcan aşka gelince,
Yunus, Mecnun misâli dil bilince,
Bağrımız her dosta açık, dolunca.
Suyumuz saf durur, Kayışdağ’lıyız...