BENİM HİKÂYEM

Bu benim hikâyem, gezdiğim yoldur
Hayat sahnesinde neler görmedim?
Ey anam, ey babam başını kaldır,
Sizden sonra mutlu güne ermedim.

Ne eşim, ne dostum, kimse olmadı
Menfaat olmadan bana yaklaşan.
Hangi gülü sevsem elimde soldu.
Benimle, kalmadı sevgiye koşan.

On dört yaşındaydım, babam yok oldu.
Yetimlik acısı halâ içimde.
Daha genç yaşımda, yüküm çok oldu.
Başımda bin çile, başka biçimde.

Ayrılık ateşi bunla bitmedi.
Karım, kardeş, evlât acısı tattım.
Kimse gelip dermanıma yetmedi.
Gönlüme acıdan teselli kattım.

Kırk dokuz yaşımda annemden oldum.
Bana, karşılıksız aşkını veren.
İşte, bundan sonra çok öksüz kaldım.
Çünkü, artık yoktu kalbimi gören.

İşte, böyle geldim ben bu yaşıma.
Hep kendi yağımla, kendim kavruldum.
Kaderle güreştim, kendi başıma.
Bilmem, hangi yerden yere savruldum.

Allaha inanıp, sabır diledim.
Sevgiye susayan bir yerim vardı.
Gönlümün diline aşkı doladım.
Artık benim için bu son bahardı.

Lûtfunu gösterdi Allah bir anda.
Cennet bahçesinden bir gül gönderdi.
Yolun sonlarına giden zamanda,
Mutluluk dalından Songül’ü verdi...