Herşey kâinatta başka biçimde.
Her çiçek ayrı renk, dalın ucunda.
Yaşam sevgi ile sürüp gidiyor.
Bu dünya çok güzel, yeşil içinde.
Sabah rüzgârına doyum olunmaz.
Bereketli toprak gibi bulunmaz.
Güneşi görmeden hayat olur mu?
Tenini yakmadan tadı bilinmez.
Yağmura el açar, yeşil yapraklar.
Kana kana içer kuru topraklar.
Minicik tohumdan koca ağaçlar,
Nice aşklar bilir, ne sırlar saklar.
İnsana göz vermiş Allah, gör diye.
Kendini bilmeyi öğren, sor diye.
Her şeyi yarattı, sevgi de verdi.
Aşkı inkâr etme, kalbe gir diye.
Bu koskoca dünya herkese yetti.
Biri var olurken öbürü gitti.
Uçsuz denizinden, yoktan Yaratan
Bana da bir sevgi hediye etti.
Tüm güzellikleri onda gösterdi.
Hayal edemezdim, gerçeğe vardı.
Onu sarıp, öpüp kalbime koydum.
Ömrüm tükenirken, bana can verdi.
Ruhum yeşilleri onda görmede.
Hayat veren toprak gibi sürmede.
Sabah rüzgârından daha da güzel
İpekten teninde, sırra varmada.
Yağmurla mis kokan toprağım benim.
En nadide açan yaprağım benim.
Dünyamda ne varsa senin gönlünde.
Aşkımın kadını, kısrağım benim...